European Journal of Educational and Social Sciences

Abstract

“Pozitif Gençlik Geliişimi El Kitabı: Küresel Bağlamlardan Güncel Araştırma, Politika ve Uygulamalar” başlıklı bu kitap, özellikle son birkaç onyıldır ön plana çıkmaya başlayan, ergenlere ve erken yetişkinlik dönemine gelişimin yaşandığı bağlam perspektifinden alternatif bir bakış açısını vurgulamaktadır. Pozitif Gençlik Gelişimi (PGG), ergenlerin gelişim olanaklarına, iyi oluş düzeylerine ve gelişmesine odaklanan böyle bir perspektifi esas alarak farklı kültürel bağlamlarda yürütülen ergen araştırmalarının ortaya koyduğu bulguları okuyucuya ulaştırmaktadır. Gelişimsel bir model önerisi olarak 7C modelini (competence, confidence, character, caring, connection, contribution and creativity) esas alan çalışma, ergenlerin ve erken yetişkinlik dönemlerindeki kişilerin psikolojik sağlamlık düzeylerini artırmayı, onları desteklemeyi ve kötü veya kendilerine zarar verebilecek alışkanlıklara yönelmekten alıkoymayı da amaçlamaktadır. Farkındalık, öznel mutluluk, kimlik gelişimi, sosyal destek, akademik başarı, psikolojik sağlamlık, yaşam doyumu, akran desteği, aile desteği, ümit, toplumsal cinsiyet farklılıkları gibi farklı konularla ilgili olarak uygulamalı araştırmalar, pozitif genlik gelişimine farklı pencerelerden yaklaşımın esas alındığını vurgulamaktadır.
Kitabın önemli ve dikkat çeken özellikleri de vurgulanmalıdır. Pozitif ergen gelişimi konusunda alanyazına bakıldığında, araştırmacıların ve yayınların büyük çoğunlukla Batı toplumlarında, eğitimli, sanayileşmiş, zengin ve demokratik bağlamlarda yoğunlaştığı gözlenmektedir. Kültürel bağlamların ergen gelişimi üzerindeki etkisi farklılık göstermekle birlikte, bu bakış açısının, ‘kültürel görelilik ve kültürel evrensellik’ açısından da yorumlanmasına, bulguların değerlendirilmesine ve konunun daha geniş bir çerçevede anlaşılması gerekmektedir. Bu kitap, 18 farklı ülkede toplumda temsil oranı düşük / azınlık grupları üzerinde toplanan veriler üzerine değerlendirmeler içermektedir.
İkinci olarak, nitel araştırmaların ve Batı toplumlarındaki katılımcıların domine ettiği alanyazınla ilgili, geçerli ve güvenilir ölçme araçları kullanılarak görece daha az eğitimli, sanayileşmiş ve demokratik toplumlardaki ergenlerden elde edilen veriler ışığında pozitif ergen gelişimine farklı bir lensten yaklaşılmaktadır.
Üçüncüsü, kitapta yer alan araştırmaların yazarları farklı disiplinlerden alanında uzman araştırmacılar olmakla birlikte, disiplinlerarası yoğun bir işbirliği esas alınmamış; her araştırmacı kendi özgün bakış açısı, yöntemi ve değerlendirmeleri ile zenginlik katmakta ve konuya bakış açısını genişletmektedir.
Kitabı önemli v etkili kılabilecek bir diğer özellik, pozitif ergen gelişimi müdahale programlarının Batı-dışı toplumlardaki katılımcılar üzerinde yorumlanması ve sonuçların ortaya konulmasıdır. Bu noktada, yazarlar pozitif psikolojinin müdahale programlarının farklı kültürler bağlamında katılımcı gruplarında uygulanabilirliği ve etkisi üzerine düşüncelerini de okuyucuyla paylaşmakta ve pozitif psikolojiye bağlamlararası bir veri seti ortaya koymaktadır.